Gayrimenkul alış satışlarının takibine ve kentsel rantların vergilendirilmesine ilişkin yeni yöntemlerGayrimenkullerin alım satım işlemleri ticari kazanç hükümleri kapsamında değilse, elde edilen kazanç değer artış kazanç hükümlerine göre tespit edilmektedir. Gerçek kişilerin bir bedel karşılığı edindikleri gayrimenkullerin (konut, arsa, vb.) iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılması halinde, elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir. 2020 yılı için bu gelirin 18.000 TL.’lik kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık olarak belirlenen ve %10 üzerinde bulunacak (satiş tarihinden önceki aya ait yi-üfe / alış tarihinden önceki aya ait yi-üfe) endeks ile alış bedeli çarpılarak değerlenmiş alış bedeli bulunur ve toplam giderlerin de alış satış arasındaki müspet farktan düşülmesi ile safi değer artış tutarı tespit edilir ve bu tutar üzerinden gelir vergisi hesaplanır. Hazine ve Maliye Bakanlığı yaklaşık son on yıldır gayrimenkulllerin beş yıl içinde elden çıkarılmasından kaynaklı değer artış kazançlarının tespiti ve vergilendirilmesi çalışmalarını teknolojik alt yapı ve kurumlar arası bilgi transferlerinden de faydalanarak yürütmektedir. Özellikle uygulamanın ilk yıllarında zaman aşımı sürecinde yapılan tarhiyatlar mükellef olmayan ve ticari bir organizasyon dahilinde süreklilik arz etmeyen gayrimenkul satan vatandaşların tepkisine yol açmıştır. Ancak Vergi Dairelerinin bu konuda uzmanlaşması, işlemlerin hızlandırılması, teknolojik tabanlı uygulamalar ile Gelir İdaresi Başkanlığının hazırladığı broşür ve rehberler sayesinde halkın tüm kesiminin bilinçlendirilmesi sağlanmıştır. Lakin emlakçıların ve vatandaşların bu konuda bilinçlenmesi beraberinde kontrol edilemez uygulamalara yol açmıştır. 1)Tapuda gerçek satış bedelleri beyan edilmemektedir. 2)Kredi tutarları belirlenirken değer artış kazancı çıkmayacak şekilde tespiti yoluna gidilmektedir. 3)Ödemelerin bir kısmı banka bir kısmı da elden yapılmaktadır. 4)Emlakçılar de aldıkları komisyonlar için gerçek bedel üzerinden fatura düzenlememektedir. Bakanlık bu konuda gelir vergisi gelirlerini artırmak için büyük bir çaba içerisinde olsa da yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı gelir vergisini artıramadığı gibi tahsil edilen tapu harçlarının da istenilen seviyeye çıkarılamaması ve gerçek değerdeki harçların tahsil edilememesine neden olmaktadır. Bu durum gayrimenkul alış satışlarının takibine ve kentsel rantların vergilendirilmesine ilişkin yeni yöntemlere ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Peki ama vatandaşlar bu konuda ne düşünmektedir. Vatandaşlar; alım satım işleminden sonra vergi dairelerinden gelen bilgi edinme yazıları veya ihbarnameler ile şok olduklarını ve devleti ile davalı olmak istemedikleri halde yargıya başvurduklarını iletmektedirler. Bu verginin alım satım sırasında belirtilmesi durumunda beyan edeceklerini lakin sonradan vergi salınması ile yüksek tutarlı cezalarla karşı karşıya kaldıklarını iletmektedirler. Dolayısıyla vatandaşlar tarafından bir ticari organizasyon dahilinde yapılmayan bu işlemler için işlemin gerçekleştiği sırada bu işlemin sonuçlandırılması adına gerekli çalışmaların yapılması vergi gelirlerinin ve hizmet kalitesinin artırılması için elzem olmuştur.
Vergi Uzmanları Ar-Ge Merkezi |
785 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |