Salgın Süreci, Antidemokratik Uygulamalardan Vazgeçilmesi Gereğini Birkez Daha Ortaya Koydu.80 ihtilalinin bir meyvesi olan “Kamu kurum ve kuruşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik” 82 yılında bakanlar kurulu kararı ile yürürlüğe girmiş olup artık miadını doldurmuştur. Hiçbir yeni yoktur ki değişime uğramasın. İnovasyon dünyasında bu eski model ihtilal bakiyesi yönetmelikte ömrünü doldurmasına karşın gündemde ki yoğunluktan kaynaklı henüz ortadan kaldırılamamıştır. Özellikle bu salgın sürecinde hijyenin önemi ile birlikte mezkur yönetmelik bir kez daha gündeme gelmiştir. Yıkanması ve temizlenmesi bir hayli güç ve masraflı olan kravat, ceket ve takım elbiseler yerine maliyeti daha az ve temizlenmesi kolay olay elbiselerin kamu çalışanları tarafından giyilebilmesi hem kendi sağlıklarının hem de hizmet verdikleri vatandaşların sağlıklarının korunması adına önemlidir. Kamu çalışanlarında dış görünüm olarak bir disiplin olmalıdır. Lakin kravat ve takım elbise bu disiplini sağlamaktan uzak kalmıştır. Vatandaşların hitap edebilmesi veya aldığı hizmeti değerlendirebilmesi için kurum kimliği veya yaka kartının takılması zorunluluğu kravat ve takım elbiseden daha önemlidir. Bu nedenle geçmiş artığı bu antidemokratik uygulamadan bir an evvel vazgeçilerek, çağdaşlığın ve modernliğin dış görünüşte değil kafalarda olduğunun farkına varılmalıdır. Memurunu dış görüntüsü ile değerlendiren zihniyeti kabul etmek mümkün değildir. Özellikle kovid-19 salgını nedeniyle de kamu personeline ivedilikle kılık kıyafet serbestisi getirilmelidir.
VUSAM
|
958 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |